Varşova’daki NATO zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerde bulunarak programını tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplandırdı. Bahoz Erdal’ın öldürüldüğü yönündeki iddiaları teyit eden Erdoğan, PKK’nın da ciddi sıkıntılar yaşadığını, artık bunu gizleyemez hâle geldiklerini kaydetti.
Erdoğan’ın cevapları özetle şöyle:
* NATO’nun caydırıcılığını güçlendirmek için ABD’nin Polonya civarına asker yerleştirme konusu açıklandı. Türkiye’den bir talepte bulunuldu mu? Bir ikincisi de, NATO’da terörle mücadelenin ön plana çıktığından bahsediyoruz ama NATO’nun bir terör tarifi yok...
Bize o türden bir talep gelmedi. Bizler genelde biliyorsunuz, Afganistan örneğinde de görüldüğü üzere, genelde lojistik destek sağlıyoruz.
* Efendim, terör tarifi konusunda...
 Evet, özellikle ikili görüşmelerde bu konuyu da konuştuk. İsteyen istediği gibi bir terörizm, terörist tanımı yapmamalı. Türkiye olarak biz terörle mücadele yasamızı, son 14 yıl zarfında, uluslararası yasaları da göz önünde bulundurarak hazırladık. Şimdi bizden bunu tekrar gözden geçirmemizi isteyenlere, mevcut şartların dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz. İstanbul’da havalimanındaki saldırının yaşandığı, daha öncesinde Vezneciler’de, Ankara Garı’nda, Gaziantep’te, Diyarbakır’da terör saldırılarının yaşandığı bir süreçte, yasanın esnetilmesi tabii ki doğru olmaz.
* Sınır güvenliği konusunda NATO bizi epey yalnız bırakmış durumda...
Sınır güvenliği noktasında, yaptığımız ikili görüşmelerde hepsi bizi destekleyeceklerini söylüyorlar. Ancak Varşova’daki toplantının gündeminde daha çok küresel sınamalar karşısında NATO’nun neler yapılabileceği, Ukrayna, Afganistan gibi meseleler üzerinde duruldu.
* Suriye konusu çok gündeme gelmedi anladığımız kadarıyla?
 Geldi. Ben Suriye konusunu gündeme çok getirdim. Ama ben, DAEŞ’in yanında, PKK’yı, PYD’yi, YPG’yi, DHKP-C’yi bunları özellikle gündeme getirdim. İkili görüşmelerimde dedim ki, ABD’nin Irak’a girişinde DAEŞ diye bir örgüt var mıydı? O zaman sadece El-Kaide vardı. Ama DAEŞ, El-Kaide’nin çocuğudur. Şimdi ne oldu? El-Kaide eridi, ortalıkta artık DAEŞ var.
* PKK elebaşlarından Bahoz Erdal’ın öldürüldüğü iddia edildi. Size ulaşan daha fazla bir bilgi var mı?
Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor.
* Son dönemde örgütün içinde büyük görüş ayrılıkları ve iç çatışmalar olduğu iddiaları dolaşıyor. 
Bizdeki bilgiler, bunların iddia değil gerçek olduğu yönünde. Örgütün ciddi sıkıntılar yaşadığı ortada. Bu sıkıntıyı artık gizleyemez hale geldiler. Örgütten kaçmalar, terk etmeler de bundan kaynaklanıyor. Bunu, terörle mücadelede başarımızın etkisi olarak da yorumlamak mümkün.
* Efendim siz NATO’da toplantıdayken ABD’de tansiyon yükseldi. Yükselen bir polis şiddeti var, yabancı düşmanlığı var, ırkçılık var...
Hayra alamet bir gelişme değil. Yedi ay içerisinde sivil ölümleri 560’ı aştı. Terörist ile sivili ciddi bir şekilde ayırt etmemiz gerekiyor. Polise sınırsız bir yetki tabii ki olamaz. Siz bir insanı yere yatırıyorsunuz, ondan ehliyetini göstermesini istiyorsunuz, o da silahının cebinde olduğunu söylüyor, buna rağmen siz yerde yatarken elleri kelepçeli olduğu halde öldürüyorsunuz. Bunun izahı olmaz.
* İsrail’le varılan mutabakat sonrasında yardım tırlarımız bayramda ulaştı. Hamas’la, Meşal’le bir görüşmeniz oldu mu? Elektrik santrali, su, hastane inşaatı noktalarında ne zaman adım atılacak?
Bayramlaşma esnasında Halid Meşal’le bir görüşmem oldu, bizlere teşekkürlerini bildirdi. Hedefimiz ilk etapta her ay en az bir gemi gönderelim istiyoruz. Bu hususta İsrail tarafının da olumsuz bir yaklaşımı yok. Dolayısıyla gemileri göndermeye devam edeceğiz. Aradaki görüşme zinciri güçlendikçe bir taraftan inşaat olaylarına girmeyi planlıyoruz. Ki bu hastaneler ve okullar demek... Su konusunda da, deniz suyu arıtma tesisi ve sondaj yapılacak. İsrail de biz de yılda 50 milyon metreküp su verebiliriz dedik.
* Gazze’ye sadece Türkiye mi yardım ediyor?
Bu hususta bize söz vermiş olan üç dört ülke var. Önce bize yıllık maliyetinin ne olacağını bir çıkaralım, sonrasında ona göre bir paylaşıma gideceğiz.
* Suriyelilerle ilgili bir vatandaşlık açıklaması yapmıştınız. Bu konuyla alakalı bir şey söylemek ister misiniz?
Bazı siyasilerin vatandaşlık konusunda ileri geri konuşmaları beni ciddi manada üzüyor. Hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda veya boş buldukları apartman boşluklarında barınmaya mı mahkûm edeceğiz? Onları ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim, diye çalışmalar yaptık. Hatta hatta gerekirse, TOKİ’nin elinde boş konutlar var. Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan’da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskan ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı şeyi yapabiliriz. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, sağlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir, bunlara vatandaşlık verilebilir. 
* Efendim “ya geri dönmezlerse” deniyor...
Çifte vatandaşlık esas alınır. Çifte vatandaş olanların dönmesi şart mı? Amerika’da vatandaşlık alanlardan kendi ülkelerine dönen de oluyor, dönmeyen de oluyor. Hiç çekinmeye gerek yok, bu millet şu anda 79 milyonuyla 780 bin kilometrekarede yaşıyor. Bizim yarı yüz ölçümüzdeki Almanya şu an 85 milyon. Biz tüm bu meselelere çözüm üretebilecek, bunların rahatlıkla üstesinden gelebilecek bir ülkeyiz. 


Kaynak: İHA