Hem kadın hem de erkek bireylerde sentezlenen estradiol, üreme çağındaki kadınların vücudunda en yüksek düzeyde bulunan östrojen formudur. Bu hormon değerindeki yükselmeler akne, libido kaybı, osteoporoz ve depresyon ile sonuçlanabilir. Uzun süreli olarak oldukça yüksek seviyelerde tespit edilmesi ise uterus ve meme kanserleri açısından bir risk faktörü olarak kabul edilir. Düşük seviyede estradiol varlığı ise hızlı kilo alımı ve kardiyovasküler hastalıklar ile sonuçlanabileceğine dikkat edilmelidir.

 

Estradiol Kaç Olmalı?

Hormonlar ile ilgili değerler kişinin yaşamının hangi döneminde olduğuna göre değişkenlik gösterebilir. Bu süreç içerisinde östrojen değerlerinde yükselme ve düşmeler meydana gelir. Bu normal kabul edilen dalgalanma yaş dışında kişinin genel sağlık durumu, stres maruziyeti ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak da gelişebilir.

 

Hormon seviyelerinde meydana gelen değişiklikler özellikle hayatın belirli noktalarda oldukça belirgin hale gelir. Ergenliğe giriş ve menopoz hormonal açıdan dönüm noktası gelişmelerdir. Ancak bu fizyolojik durumlar dışında çeşitli sağlık problemlerinde veya uygulanan tedaviler sonrasında da hormon seviyesinde dalgalanma meydana gelebilir:

 

Şeker hastalığı

Tiroid hastalığı

Polikistik over sendromu

Hipofiz bezi hastalıkları

Doğum yapmak veya emzirme döneminde olmak

Vücut kitle indeksinin normalin altında olması

Turner sendromu

Kemoterapi

Estradiol E2 Değeri Yaşa Göre Nasıl Değişir?

Estradiol E2 değeri ergenlik döneminde artmaya başlar. Menstrual döngü içerisinde seviyelerinde yükselmeler ve düşmeler meydana gelebilir. Yaşın ilerlemesi ile yavaşça gerileyen estradiol e2 değeri özellikle yumurtalıkların aktif olarak östrojen üretiminin sonlanmasının ardından menopoz döneminde düşüş gösterir.

 

Estradiol e2 değeri tetkikin yapıldığı laboratuvara göre değişkenlik gösterebilmekle birlikte ortalama olarak normal kabul edilen değer aralığı üreme çağındaki kadınlar için 1 mililitre kanda 15-350 pikogram kadarken, postmenopozal dönemde yer alan bireyler için ise 1 mililitre kanda 10 pikogramın altı normal kabul edilir.

 

 Yüksek veya Düşük Estradiol Sebepleri Nelerdir?

Hayatın doğal akışı içerisinde estradiol değerlerinde inişler ve çıkışlar olabilir. Bir kişide yaşına göre estradiol seviyesinin normal değer aralığının üzerinde olması çeşitli durumlar ile ilişkili olabilir:

 

Erken ergenlik

Over (yumurtalık) veya testis tümörleri

Jinekomasti

Hipertiroidizm

Siroz

Yüksek estradiol seviyesinin eşlik ettiği bu durumlara ek olarak bir bireyde normalden düşük olması ile sonuçlabilecek fizyolojik durumlar ve sağlık sorunları da mevcuttur:

 

Menopoz

Turner sendromu

Ovaryan yetmezlik (erken menopoz)

Polikistik over sendromu

Düşük vücut yağ oranına bağlı östrojen üretiminde azalma

Hipofiz rahatsızlıkları

Üreme hormonu eksiklikleri

Vücudunuzda hormon dengesizliğine dair belirti veya bulgu mevcut olması halinde hekimlerinize danışmanız önerilir. Hekimleriniz tarafından başvuru sonrası fizik muayene ve tıbbi öykü alma sonrasında gerçekleştirilen kan tetkikleri ile hormon seviyenizin değerlendirilmesi gerçekleştirilebilir.

 

Yüksek Estradiol Belirtileri Nelerdir?

Yüksek estradiol ile oluşabilecek belirtiler kişinin cinsiyetine göre değişiklik gösterebilir. Kadın bireylerde aşırı östrojen ile ilgili olabilecek şikayetlerden bazıları şunlardır:

 

Meme hassasiyeti

Baş ağrısı

Kilo alımı

Menstrual kanama düzeyinde değişiklik meydana gelmesi

Premenstrual sendrom şikayetlerinin artması

Memede fibrokistik doku gelişimi

Uterin doku büyümeleri

Halsizlik

Libido kaybı

Depresif hissetme, kaygı

Erkeklerde ise durum biraz daha farklıdır. Östrojen ve testosteron seviyesinin dengeli olması cinsel gelişim açısından önem arz eder. Bu hormonların dengesinde bir bozulma meydana gelmesi cinsel fonksiyonlar üzerinde olumsuz etki gösterebilir. Erkeklerde östrojen seviyesinin yükselmesi ile kısırlık, jinekomasti ve erektil disfonksiyon gibi durumlar ilişkili olabileceği için dikkatli olunmalıdır.

 

Düşük Estradiol Belirtileri Nelerdir?

Kadınlarda düşük estradiol seviyesi, sıcak basmasının yanı sıra adet düzensizliği ile de kendisini gösterebilen bir durumdur. Henüz ergenliğe girmemiş kadın bireyler ile menopoz dönemine yaklaşan kişilerde düşük östrojen seviyelerine rastlanılabilir. Ancak çeşitli sağlık sorunları nedeniyle yaşamın herhangi bir döneminde de düşük estradiol seviyesi oluşabilir. Bu durumun oluşması sonrasında oluşabilecek belirtilerden bazıları şunlardır:

 

Cinsel aktivite sırasında ağrı

İdrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlık

Adet düzensizliği veya adet görememe

Duygudurum değişiklikleri

Memelerde hassasiyet

Baş ağrısı

Depresyon

Konsantrasyon güçlüğü

Halsizlik

Bu belirtilere ek olarak bazı bireylerde düşük estradiol seviyesi kemiklerde zayıflamaya ve kırılmaya karşı yatkınlık gelişmesine neden olabilir.

 

Östrojenden Zengin Besinler Nelerdir?

Bazı gıdaların içerisinde fitoöstrojen adı verilen bitkisel kaynaklı östrojene benzer bir madde bulunur. Yapılan çeşitli çalışmalar bu gıdaların tüketilmesinin östrojen seviyesinde yükselme ile ilgili olabileceğine dair bulgulara sahip olsa da bu çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu unutulmamalıdır. Fitoöstrojen içeren çeşitli gıdalar vardır. Bu gıdalardan bazıları şunlardır:

 

Turpgiller

Soya ve soya proteini içeren gıdalar

Dut

Tohum ve tahıllar

Kuruyemişler

Meyveler

Diyet Östrojen Seviyelerini Nasıl Etkiler?

Yapılan çeşitli araştırmalar vücutta östrojen yüksekliğinin meydana gelmesine neden olabilecek çeşitli gıdalar olduğuna işaret eder. Bu durum beslenme alışkanlıklarının östrojen metabolizması ve vücuttan uzaklaştırılmasına etkisiden kaynaklanıyor olabilir. Özellikle obezite ile ilişkili kabul edilen yanlış beslenme alışkanlıkları östrojen seviyesinde artışa neden olabilir. Vücutta aşırı miktarda yağ doku bulunması halihazırda bu dokunun da östrojen üretebilme yeteneğine sahip olması nedeniyle östrojen seviyelerinde yükselmeye neden olur. Obez bireylerde aromataz adı verilen östrojen üretimine katkı sağlayan enzimin düzeylerinde de yükseklik tespit edilebilir.

 

Aşırı kırmızı et, işlemiş gıda, yapay tatlandırıcılı ürünler ve doyurulmuş yağ içeriği yüksek gıdalar tüketilerek yapılan batı tipi beslenme alışkanlığı yüksek östrojen düzeylerine neden olabilir. Bu beslenme tarzı aynı zamanda meme kanseri ile de ilişkili olabileceği için bilinçli olunmalıdır. Olumlu beslenme alışkanlıklarının kazanılması sağlıklı östrojen seviyelerine sahip olunmasına ve çeşitli durumlara ilişkin riskin azaltılmasına katkı sağlayabilir. Hekimlerinizin bilgisi ve önerisi dahilinde yapabileceğiniz Akdeniz diyeti, liften zengin gıdaların tüketilmesi ve bitkisel kaynaklı gıda tüketimine önem verilmesi gibi yaşam tarzı değişiklikleri sağlıklı bir östrojen seviyesine sahip olunması adına atılabilecek adımlar arasındadır. Yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınamayan hormon dengesizliklerinde ilaç tedavisi veya gerekli durumlarda cerrahi müdahalelere de başvurulabilir.

 

Kaynak: www.medicalpark.com.tr