Kritik deprem uyarısı!

1965 yılından sonra dünyanın 2004 yılına kadar büyük deprem açısından suskunluk dönemine girdiğini belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, küresel ölçekte suskunluktan sonra ikinci büyük deprem kümelenmesinin 2004 yılında 9,1 büyüklüğündeki Endonezya depremiyle başladığını ifade etti. Bektaş, “Önümüzdeki iki yıl içerisinde küresel ölçekte son yüzyılın ‘ikinci büyük deprem kümesine’ ait 9’dan büyük 1960 Şili ve 1964 Alaska depremleri gibi devasa deprem yaşama olasılığı yüksek. 8 Eylül 2017 tarihinde yaşanan 8,1 büyüklüğündeki Meksika depremi küresel ölçekte 2004 yılında 9,1 büyüklüğündeki Endonezya depremiyle başlayan ve 2019 yılına kadar sürmesi beklenen
8 ve 9’dan büyük ‘ikinci büyük deprem kümesine’ aittir” dedi.

Küresel ölçekte son 100 yıla ait bilimsel istatistiki deprem verilerinin 8 ve 9 büyüklüğündeki büyük ve devasa depremlerin zaman içerisinde gelişigüzel dağılmadığını, aksine belirli zaman aralığında iki büyük deprem kümesi oluşturduğunu gösterdiğini kaydeden Bektaş, “1950 yılında başlayan ve 1965 yılında son bulan ‘birinci deprem kümesi’ 15 yıl içerisinde gelişmiştir. 6 adet 8 ve 9’dan büyük deprem içeren birinci deprem kümesinin en büyük depremi 9,5 büyüklüğündeki 1960 Şili depremidir. 1965 yılından sonra dünyamız 2004 yılına kadar büyük deprem açısından suskunluk dönemine girmiştir. Küresel ölçekte suskunluktan sonra ikinci büyük deprem kümelenmesi 2004 yılında, 9,1 büyüklüğündeki Endonezya depremiyle başlamıştır” şeklinde konuştu.

“DOĞU ASYA’NIN BU TÜR BÜYÜK DEPREMLERİ TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİNDEKİ FAYLAR İÇİN TETİKLEYİCİ”
“Eğer ikinci deprem kümesi, birinci deprem kümesi gibi 15 yıl kadar sürerse önümüzdeki iki yıl içerisinde küresel ölçekte Şili ve Alaska’da olduğu gibi 9’dan büyük deprem yaşanma olasılığı mevcuttur” diyen Bektaş, “8 ve 9’dan büyük depremler Pasifik Okyanusu’nun çevresinde bir ateş çemberi oluşturacak şekilde gelişmektedir. Ancak Doğu Asya’nın bu tür büyük depremleri Türkiye ve yakın çevresindeki depreme hazır faylar için belirli bir zaman aralığında tetikleyici rol oynamaktadır. Örneğin Japonya’da 2011 yılının Mart ayında 9 büyüklüğünde gelişen depremden sonra aynı yıl Eylül ayında 7 büyüklüğünde Van depremini yaşadık. Benzer şekilde 2012 yılında 8,6 büyüklüğündeki Güney Hindistan depreminden sonra 2013 yılında doğuda batıya doğru 7,7 büyüklüğündeki İran, 7,8 büyüklüğünde Pakistan, 6,1 ve 6 büyüklüğünde sırasıyla Ege, Akdeniz depremleri yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.
 


Kaynak: İHA