Spiegel Online’da 06 Eylül 2017’de yayınlanan “Did Turkey Plan To Kill Kurdish Official in Germany?” başlıklı Martin Knobbe imzalı haberde, MİT ajanı olmakla suçlanan Fatih S. hakkında Hamburg’da görülen espiyonaj davası, Kürt Toplum Kongresi (KCD-E) Eş Başkanı Yüksel Koç ile Almanya’nın Bremen kentinde yapılan söyleşi de aktarılıyor. Habere göre, dava, Türk hükümetinin Almanya’daki istihbarat faaliyetleri hakkında soru işaretlerine neden oluyor.
PKK'ya ünlü Alman kişilere suikast yaptırıp, Türkiye'nin ve MİT'in üzerine atma planları yapmış
Alman makamlar, Yüksel Koç’un ihbarı üzerine Fatih S. hakkında soruşturma başlatıyor. Yüksel Koç, kendi adının da içinde bulunduğu bir suikast listesi hazırladığını öne sürüyor. Bu bilginin kendisine Fatih S. tarafından aktarıldığını bildiren Yüksel Koç, kendisini öldürmekle görevlendirildiğini söylediği bir başka ajan tarafından el yazısı ile yazılmış ve suikasta hedef olacağını işaret eden bazı notları kendisine ilettiğini de öne sürüyor. Yüksel Koç’un elinde bulunan 28 Haziran 2016 tarihli bir notta, “Yüksel Koç ölecekse o zaman ekiple sürekli temasta olup her detayı tartışmalıyız” yazıyor. Yüksel Koç, suikasta hedef olmamak için Almanya içinde sürekli yer değiştiriyor. 2013’den beri MİT için ajanlık yaptığı sanılan Fatih S.’nin, 2015’te Almanya’daki PKK sempatizanlarını izlemesi için görevlendirildiği sanılıyor. Savcılar, Fatih S.’nin Yüksel Koç’a suikast düzenlemeye niyetli olduğunu gösteren delile ulaşamıyorlar. Bununla birlikte Fatih S., sorgusunda MİT’in Yüksel Koç ile bir başka Kürt politikacıya suikast düzenlemeyi planladığını ifade ediyor. Fatih S., Cem Özdemir’e de bir saldırının planlandığını da açıklıyor. Soruşturmayı yürütenler, Fatih S.’nin ifadelerini teyit edemiyorlar. Suikastı kimin düzenleyeceği de teyit edilemeyen hususlar arasında yer alıyor. Fatih S.’nin çok başarılı bir ajan olmadığı anlaşılıyor. Hedefleri hakkında çok fazla bilgi toplayamayan Fatih S.’nin bazı ifadeleri masalı andırıyor.
FETÖ, Alman polisi ve savcılarıyla adeta dalga geçmiş
Espiyonaj faaliyetinin Türkiye adına yürütüldüğünü kanıtlamakta güçlük çeken savcılar, Alman istihbaratının da bu hususta güvenilir bir bilgi iletmediğini bildiriyorlar. Alman savcılar, şans eseri Fatih S.’ye ulaşıyorlar. Fatih S.’nin sevgilisi, Frankfurt’ta bir Kürt gazeteciye kendi hikayesini anlatıyor. Gazeteci daha sonra Yüksel Koç’a yaklaşıyor. Bilgi, Hamburg emniyetinin eline geçtikten sonra konu ile federal savcılar ilgileniyorlar. Fatih S., daha sonra ifadesinin bir kısmını geri çekse de suçunu itiraf etmiş oluyor. Suçlu bulunursa 5 yıla kadar hapis yatabilir. Fatih S., ilk kez 12 Aralık 2016’da geniş kapsamlı ifadesini veriyor. Bundan bir hafta önce İstanbul’dan Almanya’ya geçip sığınma talebinde bulunuyor. Fatih S., Kızıltepe doğumlu bir Kürt olduğunu, karısı ve bir kızı, iki oğlu bulunduğunu söylüyor. 2010’da gazetecilik yüksek okulundan mezun olduğunu ve o tarihten bu yana gazetecilik yaptığını anlatıyor. Babasının 2004’te Irak’ta PKK’lılar tarafından öldürüldüğünü, bu nedenle 2013’te kendisine yaklaşıldığında MİT ile işbirliğini hemen kabul ettiğini anlatıyor. Önce Irak ve Suriye’deki Kürtleri izlemekle görevlendirildiğini ve Türk istihbaratından 10 binlerce euro temin ettiğini daha sonra Almanya’ya transfer edilmeyi talep ettiğini aktarıyor. MİT, Fatih S. için mükemmel bir kisve buluyor. Denge TV’de işe başlayan Fatih S.’nin 2014’te kendi programı bile oluyor. Bunun sonucunda Kürtler arasında tanınır hale geliyor. Fatih S., 2014’ten itibaren Yüksel Koç’un güvenini kazanıyor. Yüksel Koç, Alman iç istihbaratı tarafından PKK ile yakın bağlantısı olduğu tespit edilen Kürt Demokratik Toplumlar Kongresi’nin eş başkanlığını yürütüyor. Fatih S., Yüksel Koç’un Bremen’deki evine dahi gidiyor ve Kürt gösterilerine katılıyor. Savcılığa göre MİT, 2015 sonbaharında Fatih S.’yi Almanya’ya taşınmak ve oradaki Kürtleri izlemekle görevlendiriyor.
Fatih S., 4 Ocak’ta sevgilisi ile Bremen’de bir apartmana taşınıyor. İkisi 8 ay boyunca Almanca kursuna gidiyor. İddiaya göre, bunun masrafını ve ikilinin yaşam giderlerini karşılayan MİT, ilk etapta ayda bin 500 euro temin ediyor. Fatih S., Ankara’daki case officer’i ile buluştuğunda parayı elden alıyor. Toplamda 2016’da 30 bin euro aldığı sanılıyor. Alman savcıların, Fatih S.’nin MİT’teki case officer’lerinin kimliğini öğrenemedikleri anlaşılıyor. Fatih S., sadece Kemal ve Ahmet ön adlarını veriyor. Almanya’da bulunduğunda talimatları mail üzerinden alan Fatih S., elinde paylaşacağı materyal olduğunda sonraki ziyaretine ‘çikolata’ getireceğini bildiriyor. Fatih S.’nin şüpheli davranışlarını tespit eden sevgilisi, Fatih S.’nin eşyalarını karıştırıyor ve bulduğu notların fotoğraflarını çekiyor. Yüzleştiğinde Fatih S., sevgilisine kendisi gibi MİT için çalışmasını öneriyor. Sevgilisi, öneriyi reddediyor ve Frankfurt’taki gazeteci ile temasa geçiyor. Gazeteci, Yüksel Koç ile temasa geçiyor. Savcılar Eylül 2016’da soruşturmaya başlıyorlar. Fatih S.’nin Hamburg’daki sığınma görüşmesinden sonra 15 Aralık 2016’da Fatih S. tutuklanıyor. Fatih S.’nin Ankara’daki case officer’lerin beklentilerini karşılayabilmek için bazı bilgileri abarttığı anlaşılıyor. Kürtlerin Bremen’deki bir gösterisine katılan sivil giyimli bir polis memurunun fotoğrafı, buna örnek teşkil ediyor. Fatih S., fotoğraftaki kişinin Bremen polis şefi olduğunu ve bu kişinin PKK ile yakın ilişkisi olduğunu iddia etse de şahsın Bremen emniyetinde üst düzey görev yapmadığı ve Yüksel Koç’un da şahsı çok iyi tanımadığı anlaşılıyor. Fatih S.’nin temin ettiği bilgiler ya abartılı ya da sahte çıkıyor.
BİR SONRAKİ İFADESİNDE FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN AJANI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Savcılara verdiği ifadeyi de değiştiren Fatih S., sonraki bir ifadesinde MİT değil Fetullah Gülen için ajanlık yaptığını anlatıyor. Fatih S., FETÖ ile PKK arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı ortak bir muhalefet hareketi oluşturulmasının planlandığını ve kendisinin PKK’ya yakın Kürt şahıslarla temasa geçmekle görevlendirildiğini söylüyor.
Kaynak: İHA