Bu yıl 736’ıncısı düzenlenen Ertuğrulgazi’yi anma ve Söğüt Şenliğine katılmak üzere Bilecik’in Söğüt ilçesine gelen Başbakan Binali Yıldırım, önce türbeyi ziyaret etti. Ardından şenlik alanını dolduran binlerce kişiyi selamlayan Yıldırım, yaptığı konuşmaya ‘Kayı boyunun bir evladı olarak köyüm Kayı'daki komşularımdan size selam getirdim’ diyerek başladı.
Söğüt’te bir araya gelmenin önemine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi:
“Bugün Söğüt'te, Alperenler Serdarı Ertuğrul Gazi'nin manevi huzurunda, bu ulu çınarın gölgesinde, tarihin en önemli hadisesinden birini hatırlamak, anmak için bir aradayız. Milletimizin yedi asrı aşan bir zamandır hiç aksatmadan gerçekleştirdiği bu müstesna gün tarihimize, manevi değerlerimize sadakatimizin en büyük göstergesidir. Ne mutlu bize ki Ertuğrul Gazi bilgeliğinin 7 asır önce bu topraklarda bıraktığı bu tohum bugün halen bölgesiyle üç kıtayı serinleten bir çınar olma haşmetini koruyor. Ne mutlu bizlere ki o günlerden bu günlere bu büyük millet varlığını, istiklalini koruma iradesinden zerre kadar tereddüt, zaafiyet göstermeden yoluna devam ediyor. 736 yıl önce bu topraklarda birbirinden müstakil yaşayan, anlaşmazlıklarla gücünü zayıflatan beyliklerden bir cihan devleti çıkaran ecdadın dayanışma ruhu bugün de aynı şekilde Söğüt'ün bu meydanında kendini gösteriyor. Bu topraklarda sadece dünyanın gördüğü en muhteşem devletlerinden birinin temeli atılmadı, aynı zamanda dünyanın en muhteşem medeniyetlerinden birinin de Osmanlı'nın da temeli atılmıştır.”
Başbakan Hayme Ana’nın öğüdünü örnek gösterdi
Konuşmasının devamında Ertuğrul Gazi'ye obadan, devlet olmaya yolu gösteren anası Hayme Ana'nın verdiği şu öğüdü Başbakan Binali Yıldırım, şu şekilde hatırlattı: “'Boyundan, soyundan olsun olmasın insanlara adaletli davran. Adaletten ayrılma ki insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin. Ululuk isteyen töreden ayrılmasın. Bu dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde bulunursan ancak iftihar edebilirsin. Yüreğinden inancı, ağzından duayı, dilinden duayı, davranışından fazileti hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur.’"
“Kardeşliğimize gölge düşürmeye çalışanlar asla kazanamayacak”
Söğüt bizim için sadece tarihi bir mekanda değil, büyük medeniyet çınarımızın köküdür, temelidir diye sözlerini sürdüren Yıldırım, “Söğüt yüzyıllar boyu üç kıtada adaletle hükmeden devletimizin hareket noktasıdır. Atalarımız Söğüt'te yurt kurmuş, bayrak dalgalandırmıştır, dolayısıyla kuruluşun mekanı, yurdu, vatanı bu topraklardır. 736 senedir ilahi bir name gibi semaya yükselen bereketli bir tohum gibi toprağa kök salan işte bu devlet bilgeliği bugüne kadar bizi adalet ve kardeşlikte birleştirdiği gibi bundan sonra da buluşma adresimiz olacak. Gönül bağlarımızı daha da güçlendireceğiz, birliğimize kast eden, gücümüzü dağıtan, kardeşliğimize gölge düşürmek isteyen alçaklara Söğüt Meydanı'ndan sesleniyorum, asla kazanamayacaksınız. Bu milleti, kardeşliğini asla bozamayacaksınız. Bu şanlı bayrağı asla indiremeyeceksiniz, bu ezanları asla susturamayacaksınız. Bu çok önemli coğrafyada, tarihin bu kritik dönemecinde bize, bu aziz millete büyük görev düşüyor. Osmanlı'nın medeniyet birikimi, devlet tecrübesi üzerine kurulan genç Cumhuriyetimiz, bugün Anadolu topraklarında tam bir istikrarın teminatıdır” diye konuştu.
“80 Milyon ile var gücümüzle çalışıyoruz”
Türkiye’nin tek vücut olarak adaletin, kardeşliğin sesinin yükseltmesi gereken bir dönemden geçildiğine vurgu yapan Yıldırım, “Ecdadımızın bize bıraktığı bu mübarek toprakları geçmişteki bütün birikimle tecrübeyle birikimle geleceğe, gelecek kuşaklara bırakacağız. Bugün aziz hatırasını andığımız Ertuğrul Gazi'lere layık olmak için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Bu güzel ülkeyi muasır medeniyetlerin ötesine geçirmek, Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği o hedeflere ulaştırmak için var gücümüzle 80 milyon vatandaşımızla çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“Bu millet her zaman zulümün karşısında olmuştur”
Başbakan Yıldırım, ‘bu millet her zaman zulüm karşısında adaletin yanında olmuştur’ dedikten sonra konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Çünkü buradan doğup yükselen medeniyetimizin manevi temelleri üzerinde yüzyıllar boyu hem kendi izzet ve şerefimizi koruduk hem de mazlum milletlere, ezilen halklara karşı hami olduk, onları koruduk. Kafkasya'dan Balkanlara, Hicaz'dan Mağrib'e kadar gittiğimiz her yere sevgi, adalet, hoşgörünün sancaktarı olduk. Çünkü bizim medeniyetimiz sevgidir, ilimdir, irfandır, barıştır, kardeşliktir. Biz yer yüzünde ayrılık tohumları eken, fesat çıkaranlara yıllar boyunca aynı kalp atışlarıyla aynı yüce değerler etrafında aynı ufka yönelerek cevap verdik. Devlet gücünü, insanı yüceltmekten alır. İnsan yüceldikçe devlet yücelir. Asırlardan beri kardeşiz, ebediyen de kardeş olmaya devam edeceğiz. Yedi asır önce Söğüt'te filizlenen ulu çınarın kökleri, Hayme Ana'lar, Şeyh Edebali'lerin bilgeliğinden gelmektedir. Bu yüzden halen milletimiz yürek dağlayan felaketler karşısında örnek dayanışma ve kardeşliği sergiliyor. Bu aziz milletin yaşama üslubu, milletimizin hayat felsefesidir.”


Kaynak: İHA