Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ'da Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıldırım, milletin gözü önünde her şeyin belli olduğunu ve vatandaşların her şeyi sorabileceğini ifade ederek, “Getirdiğimiz bu 18 madde de hiçbir çekineceğimiz, aman buna da nasıl cevap veririz diyecek hiçbir şey dururumuz yoktur.
Ama maalesef hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor. Vitesten atmış vaziyetteler ölçüyü, ayarı kaçırdılar. Bugün ne diyor Kılıçdaroğlu, ‘Bu referandumda evet çıkarsa tapularınız alınacak, onun yerine size bir kağıt verilecek’. Tapu alınıp hiçbir şey verilmeyecek diyebilir. Yarın da belki de onu söyler” dedi.
“Sistemin ana özelliği yasamayla yürütmeyi birbirinden ayırmaktır”
Başbakanın seçimle geldiğini ve yardımcılarının milletvekili olarak seçildiğini, oradan atama yapıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, “Ama burada sistem değişiyor: Sistem cumhurbaşkanlığı sistemidir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, vekili bakan yapsanız bile vekillik düşüyor. Sistemin ana özelliği yasamayla yürütmeyi birbirinden ayırmaktır.
Şu anda yasama yürütmeyi bir anlamda kontrol ediyor. Hükümetin istediği şey Meclis’te olur, istemediği olmaz. Bu sistem böyle değil. Bu sistemde vatandaş ikisini de ayrı seçiyor. İki sandık var. Vatandaş seçtiği milletvekillerine, siz yasama işine bakacaksınız, memleketin sorunlarını taşıyacaksınız, kanun çıkacaksa kanunlar çıkaracaksınız diyor. Ben Cumhurbaşkanını da seçiyorum, aynı anda Cumhurbaşkanını denetleyecek, ihtiyacı olan kanunlar çıkaracaksınız ancak yanlış yapıyorsa bu yanlışları denetleyeceksiniz, gereken tedbirleri alacaksınız diyor” şeklinde konuştu.
“Yerli ve milli bir sistemden bahsediyoruz”
Cumhurbaşkanlığı sisteminin Amerikan sistemi olmadığına vurgu yapan Başbakan Yıldırım, “Başka bir ülkenin sistemini aynen kopyalamıyoruz. Yerli, milli bir sistemden bahsediyoruz. Dolayısıyla Amerika’da başkan adayı olunca kampanyanın diğerinde diyor ki benim yardımcım da şu olacak. Bizim modelimizde cumhurbaşkanı var.
Bir veya daha fazla yardımcı tayin edebiliyor. Bu da Anayasa’da tanımlanıyor. Bunların yetkileri nedir, görevleri nedir hepsi var. Yani Cumhurbaşkanı ekibiyle çalışacak. Tek başına çalışmayacak. Dolayısıyla onların ayrı bir şekilde seçilmesine göre bir model kurmadık. Öyle olsa ne olacak. Böyle olsa ne olacak. Sonuç ne. Yetkiyi veren millet. Kime veriyor yetkiyi, Cumhurbaşkanına. Amerika’da da başkana veriyor. Yardımcıya yetkiyi vermiyor. Seçimle geliyor diye yardımcının ayrı bir alanı yok. Başkan ne görev veriyorsa onu yapıyor” diye konuştu.
”Turizmle ilgili bir artış olacağını düşünüyoruz”
Terörle ilgili konuda çok ciddi mesafe alındığını ve yatırımların doğuya kaymasına vesile olacağını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
“İşsizlik doğal olarak düzelecek. Çünkü daha çok yatırım yapılacak. Cazibeler ve teşvikler orada. Batıda yapacağı yatırım kadar doğuda yaptığı zaman hem çalıştırdığı işçiler hem işletme sermayesinde, yatırım maliyetinde destekle alacak. Terörden sonra oraların ihya edilmesi, hem bölgeler arasında göçü ve aradaki gelir farkını kapatmış olacak.
Turizm olarak bu senede birden bire 2015’in önüne geçemeyiz. Ama daha iyi olacağını düşünüyoruz. Birazda bölgesel şartlara bağlı. Bu küresel terör tehdidine bağlı. Turizm terörden en önce etkilenen sektördür. Dolayısıyla turizmle ilgili konuda titiz çalışmalar var. Bir artış olacağını düşünüyoruz. Rusya, Ukrayna, Orda Doğu, körfez bölgesi ve Uzak Doğu’dan artışlar olacağı düşünüyoruz. Batıdaki düşüşünde toparlanacağına inanıyoruz.
Almanya bizim düşmanımız değil. Ama Almanya ve Rusya en fazla turist gönderen ülke. Almanya’ya diyoruz ki bu Türkiye'nin iç meselesidir. Burada taraf olmayın. Terör örgülerin oradaki faaliyetlerine göz yummayın. Bir anlamda vatandaşımız hayıflanıyor.Terör örgütüne hak gördüğünü bize çok görüyor.” 


Kaynak: İHA