Son dönemlerin en öne çıkan önerisi “Besin Kombinasyonu” yöntemi. Son derece bilimsel görünen bu yöntem gerçekten de o denli güvenilir ve “bilimsel” mi? Diyetisyen Emre Uzun yanıtlıyor.
Biftek ile patates yenmez! Bezelye ile yumurta mı? Asla! Karpuzu, kavunu aç karnına yiyeceksin! Ispanak ile yoğurdu birlikte yemeyeceksin! Bu ve benzeri aforizmalar, son dönemlerin en moda beslenme biçimlerinden “Besin Kombinasyonu”nun kuralları. Besin Kombinasyonu taraftarları, “uygunsuz” yiyeceklerin birlikte tüketilmesinin hastalıklara, toksin oluşumuna yol açacağını, sindirim sisteminde sıkıntılar yaratacağını, uygun kombinasyonların ise bu sorunları azaltacağını savunuyorlar.
Diyetisyen Emre Uzun, bir öğünde farklı besin gruplarının nasıl kombine edilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu iddia eden Besin Kombinasyonu yönteminin bilimsel dayanaklarının son derece zayıf olduğunu belirtiyor. Yeni oluşturulduğu sanılan yöntemin kökeninin antik Hint kültüründeki Ayurvedik tıbba kadar uzandığını, prensiplerinin ise 1800’lü yılların ortalarından itibaren konduğunu belirten Emre Uzun şöyle diyor: “Bugün ortaya atılan kombinasyonların çoğu o dönemde, yani 150 yıl önce öne sürülen orijinal önerilerle aynı. Oysa o zamanlar insanın beslenmesi ve sindirimi hakkında bugünkünün yüzde onu kadar bile bilgi, veri yoktu. Zaten Besin Kombinasyonu prensiplerinin, 20. yüzyıl ürünü olan basit biyokimya ve beslenme bilimiyle çeliştiğini açıkça görebiliyoruz.”
HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...
KAYNAK: yemekzevki.com.tr


Kaynak: İHA