DNA onarımı mekanizmaları konusunda yaptığı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar ve eşi Gwen Sancar, Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenen Büst Açılış ve Onur Nişanı Takdim Töreni'ne katıldı. Sancar'ın büstü, Tıp Fakültesi girişinde tıp dünyasına önemli hizmetlerde bulunan 8 Türk Bilim İnsanının büstünün bulunduğu mekana yerleştirildi. Hacettepe Üniversitesi'nin sanatçı öğretim üyesi Prof. Mümtaz Demirkalp'in yaptığı büstün açılışı Prof. Dr. Sancar ve eşi Gwen Sancar ile birlikte gerçekleştirildi.
"BENİ YETİŞTİREN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE MİNNETTARIM"
Açılış sırasında Sancar, kendisi için bir onur olduğunu dile getirerek, "Hacettepe Üniversitesi Türkiye'mizin en önemli üniversitelerinden biridir ve tıp, bilim alanında büyük katkıları olmuştur. Beni bu şekilde onurlandırdıkları için Türk Halk Sağlığı'na büyük katkıları olan büyük insanlarımızın, tarihi insanlarımızın içinde beni de saydıkları için minnettarım. Beni yetiştiren ve bugüne getiren Türkiye Cumhuriyeti'ne, hocalarıma minnettarım" ifadelerini kullandı.Açılış sonrası Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen, Hacettepe Senatosunun bilim alanında evrensel sorunların çözümüne katkıda bulunmuş bilim insanlarına Onur Nişanı verilmesine 2016 yılında karar verdiğinin altını çizdi.
"NOBEL'İ ALAN İLK TÜRK DEĞİLDİNİZ AMA"
Prof. Dr. Özen, "Siz bu ödülü alan ilk Türk doktoru oldunuz. Siz Nobel'i alan ilk Türk değilsiniz ama Nobel ile birlikte ülkemizi yücelten ilk Türk bilim insanısınız. Siz ülkemizi ve bizi gururlandırdınız, mutlu ettiniz, senatomuz 11 Mayıs 2016 tarihi ile size Hacettepe Üniversitesi'nin ilk Onur Nişanı'nın takdim edilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir" diye konuştu.
Prof. Dr. Özen konuşmasının ardından Prof. Dr. Sancar'a Onur Nişanı'nı takdim etti.
Öğrencilere Nobel dersi ile ilgili bir konferans veren Prof. Dr. Sancar ise başından geçen bir olayı şöyle anlattı: "Bir ay önce bir Türk hanım lise son sınıfta olan çocuğuyla ziyarete geldi, 'Oğlum sizin üniversiteye gitmeyi düşünüyor' dedi. 'Sizinle tanışmak istiyor, onunla konuşur musunuz?' dedi. Tabii dedim oturduk, konuştuk. Siz ne üzerine çalışıyorsunuz? Ben DNA onarımı üzerinde çalışıyorum dedim. 'Hocam bu kadar mı?' diyor. Ben de dedim ki, Hakan bak bu şekli yaratmak için ben hayatımın 45 yılını verdim eğer bilim adamı olmak istiyorsan bu böyle olur. O bakımdan ya bilim adamı ol veya başka bir şey ol dedim."
NOBEL'DEN SONRA HAYAT
Prof. Dr. Sancar, Nobel'in hayatını çok değiştirdiğini, Türkiye'nin genç insanlarından ve boyacısından başbakanına herkesin kendini tebrik ettiğini vurgulayarak, "Ben belki çok milliyetçiyim bunu herkes çok biliyor ama Türk Dünyası'nın her tarafından çok tebrik aldım. Ben Kazakları Ruslaşmış sanıyordum ama Kazaklar peşimi bırakmıyor. Bunlar bana gerçekten çok dokundu. Bize, Türkiye'ye gerçekten çok büyük ilgi var, inşallah görevimizi yaparız ve onlara önderlik ederiz. Gerçekten milletimiz, memleketimiz beni takdir etti, çok hoşuma gitti. Eşim ve manevi kızımla Anıtkabir'i ziyaret ettik çünkü plan yapmıştık" dedi.
"NOBEL CUMHURİYET VE ATATÜRK SAYESİNDE ALINDI"
Prof. Dr. Sancar'ı, "Nobel Ödülü alınırsa Anıtkabir'e bırakılacaktı. Nedenini biliyorsunuz bu Nobel Cumhuriyet sayesinde, Atatürk sayesinde alındı" sözleri üzerinde bütün salon ayakta alkışladı.