Pekünlü, AİHM başvurusunda, Anayasa Mahkemesinin kararlarına atıfta bulunmak suretiyle olayların meydana geldiği tarihte başvuru konusu olayın suç olmadığını belirterek Sözleşmenin 7. maddesinin ihlal edildiğini iddia etti. AİHM, başvuranın olaylara ilişkin bir itirazının olmadığını, asıl itirazının eylemlerinin TCK'nın 112. maddesi kapsamına girmediğine ilişkin olduğunu tespit etti.
Pekünlü, başörtülü öğrencinin üniversiteye girişinin engellenmesinin Anayasa Mahkemesi içtihadına göre kanuna uygun olduğunu savundu.
AİHM, bu görüşe katılmadığını, Anayasa Mahkemesinin 25 Haziran 2014 tarihli kararına kadar bu konunun tartışmalı olduğunu, başörtülü üniversiteye girmek yasak olduğu durumda bile başvuranın yetkisini aştığını, TCK'nın 112. maddesinin erişilebilirlik ve öngörülebilirlik kriterlerini taşıdığını ifade ederek başvuranın bu maddeye ilişkin şikayetini açıkça dayanaktan yoksun buldu.


Kaynak: İHA